Sayfalar

21 Eylül 2010 Salı

Birinin hayatına onun hissiyatıyla dokunmak!

Belli belirsiz tanıdığın, belki de sadece tanışık olduğun birinin hayatına onun hissiyatıyla dokunmak! Üstelik tüm yaşadıklarına da hem içinde hemde büsbütün dışında şahitken, bazen ona kızıyorken, bazende üzülüyorken, yaşadıklarına 3. göz olarak dokunmak nasıl bir şeydir? Bendeki cevabı "BURUK!" oldu. Sendeki ne ki?

Saçmalıklarına, yapmacıklıklarına, anlamsız sözlerine, kendini ispatlama çabalarına (ki mecbur bırakıldığı açıkken, yine de düşünmeden anlamsız çabasına) hem kızıp, hem üzülürken, kendimi birden sabah sabah yer yer gözümün önündeki bir yaşanmışlığa, onun gözünden, onun hisleriyle dokunur buldum. Oradan, buradan duyduğum, bazen bana anlatılanlardan öğrendiğim, bir şekilde süreçten haberdar olduğum bir durumu hiç göremediğim bir gözle görmek ilginç bir deneyim oldu.

Aslında onu ne zaman bu gerekli-gereksiz çabalarda görsem, kafamda
hep aynı soru beliriyordu. "Acaba bu kişi ne yaşadı da savunma olarak bu duruşla hayatına devam ediyor?" Savunma dedim farkındayım. Bilinçli seçilmiş bir kelime. Az çok yaşadıklarımdan, az çok savrulmuşluklarımdan, benden savrulanlardan veya bana savrulanlardan deneyimlediğim bir gerçeklik. Psikolojide temel konu > "Savunma Psikolojisi" Hayat işte.

Herkes bir şekilde kendi sürecinde yaşıyor. Ne müdahale şansın var, ne yargılama hakkın. Sen 3. tekil kişisin. Öyle de kalmalısın. Süreci değiştirmek sadece yaşayanın elinde. Bu gerçek cepte dursun, kafamda hala soru işaretleri yok değil. Kime tabi ki ona. Ama alt metnini bilmiyorken, ön yagıyla da yargılayıp, kesitirip atmak, cezasını kesmek de istemedim. Ne bilim. Bir tarafım hep buruk olacak galiba... Üzülüyorum onun için. Neden üzüldüğümü bilmeden. Belki de gerçekten kurtarılacak bir kale yokken, çok zamanım varmış gibi üzülmek... Allah kuluna taşıyamayacağı yük vermezmiş. Buna inanmalı. Ve her ne yaşıyorsan, tamam bu kadar dememeli... Her yeni gün yepyeni bir deneyimken, sana geleni kabul etmeli ve hayatın için elinden gelenin en iyisini yapmalı! Bu sabah belki de bunu yeniden hatırlamak için
birinin hayatına onun hissiyatıyla dokundum! Kim bilir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder