Sayfalar

5 Mart 2010 Cuma

maNga' yi severim. Tanisalardi onlar da beni severdi...

Bir Kadın çizeceksin/Bitti Rüya./Dursun Zaman/Dünyanın sonuna doğmuşum/Cevapsız sorular/ We could be the same...

Onlara dair çok ama bir o kadar da az yazacak konu var... Çok; çünkü oldukça derin, insana geçen, insanla özdeşleşen bir tat var onlarda. Az; çünkü o kadar yalın, net ve direk anlatıyorlarki dertlerini kelimeler kifayetsiz kalabiliyor. Çok şey anlatacakken maNga dediğinde dopdolu sözler, anlamlı bir iki kelimeyle süslü bakışlardan öte gitmiyor... Neden? Çünkü düşündükçee uzaklara doğru götürüyor, sizi sizden dahi alıp... Nasıl yapıyorlar bilmiyorum. Ama gayet başarılılar biliyorum!


Ben sevdiğimin farkında olmadan içten içe sevdim. maNga'yı. Bendeki serüvenleri, "Bir kadın çizeceksin" ile başladı. İsimleri, cisimleri yoktu meydanda.Kliplerindeki hikayeler izlenilesiydi... Git gide işleyerek "Bitti Rüya" ile devam ettiler. Farkında olmadan kafa sallayarak onaylarcasına dinledim ne kadar sürdü bilmiyorum... "Dursun Zaman"'ı Göksel'le söylediler. İnanılmazdı. Ve son albümlerindeki "Dünyanın sonuna doğmuşum" Bangır bangır ofis, ev ayırt etmeksizin dinledim, dinlettim... "Cevapsız sorular" ve diğerleri... Ben dinlerken herkes dinledi. Ben severken herkes sevdi. Çünkü, herkesten bir parça vardı, dününden, bugününden...

Ve Eurovision teklifini kabul ettiler! Yüzümdeki tebessüm şarkıyı dinlediğimde kontrol edemediğim bir heyecanla birleşti. "We could be the same"! Sözler çok anlamlıydı. Müzik başından sonuna ritmini kaybetmiyordu. Şarkı çok iyidi. En başından beri kesin ilk 3 diyerek dinledim. Yanıltmadılar... 2. liği aldılar.

Şimdi yeni adımlarını bekliyorum. Yine hepimizi alıp götürecekler, herkes kendi gerçekliğinde yolarına devam edecekler. Herhangi bir zamanda, herhangi bir yerde, anice, bir bütünün içinde olup, dışında tutabilmelerini seviyorum. maNga' yı seviyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder