Sayfalar

3 Mart 2010 Çarşamba

DURUMLAR...

İyi / Kötü / Güzel / Çirkin / Doğru / Yanlış... YOKTUR! Sadece DURUMLAR vardır.

Son zamanlarda herhangi bir sıfat kullanırken daha bir düşünür oldum. Öyle garip olaylar üst üste geldi ki, artık sıfat kullanmak kabusa dönüşmeye başladı.

Bir öncekinde yanlış gelen bir sonrakinde ışık hızıyla doğru gelmeye başladı.
Bir çorap bir kadında ne kadar korkunç geldiyse, bir başkasına o kadar yakışmıştı.
Bir arkadaşın için iyi olan, bir başkası için kötüydü...

Eee, o zaman tüm yaşanılanlar neyin nesiydi? Nasıl sıfatlandırılırdı? Sıfatlandırma; neye göre, kime göre, ne zaman, nerede yapılırdı? Sıfatlandırma yoksa kalıplandırma mıydı? Neden her şeyi bir kalıba sokmalıydı? Gerçekten her şeye uygun bir kalıp var mıydı?

İyi / Kötü / Güzel / Çirkin / Doğru / Yanlış... YOKTU! Sadece DURUMLAR vardı.

Artık cümlelerde bir sıfata yer verilirken genelleme yapılmamalıydı... Kişisel görüş olduğu belirtilmeli ve mutlaka başına BENCE eklenmeliydi... Ortalama yaşayamazken, her şeyi bu kalıplara sokmak da neyin nesiydi?


Sakin kafayla düşününce, aslında seninle benim aramda ne fark vardı? Fark yoksa sıfatlara da, kalıplara da gerek yoktu! Yaşanan AN vardı. Ve o an kendi sıfatını kendi yaratırdı. Sana düşense, sadece YAŞAMAKTI!

2 yorum:

  1. yüreğine sağlık..

    http://mustafaijaz.wordpress.com/2008/09/20/nur-aydinlanma-hakkinda/

    YanıtlaSil