Sayfalar

20 Mart 2013 Çarşamba

Kendime "BENci" olmayı öğreteceğim. 30 yaşımda kendime sözümdür!


Hayata bağlandığım pamuk ipliğinin markası gibiydi, yanlızlıklarım. 
Hep kalabalık yanlızlıkların insanı oldum. İstemsiz, belki de yer yer istemli. 
Cesaretim yoktu ama hep kaybetmekten korktum. Korkum o kadar büyüktü ki, çeşitli yerlerde birçok maskeyi de beraberinde eşantiyon olarak hediye ederdi... Beni olduğum gibi kabul edemeyen herkese karşı ayakta kalabilmek için kullanabileceğim birkaç kullanımlık maskelerim vardı artık.
Beni anlamayan, anladığını da yanlış anlayanlara karşı artık hem ben gibi, hem de kendisi gibi görünebilen biriydim. Oyun oynamak keyiflidir belki, belki de her zaman değil. Bilemiyorum, bir bildiğim kendine oyun oynamamalı insan!
Özümdeki kendimi hiç yitirmedim belki, ama bu maskeler o kadar ağır ve yorucuydu ki; kendime -kendim gibi olabilme- güvenimi yitirdiğimi şimdi fark ediyorum. Kaybetme korkularım da hep buralarda kendini öne atıp asıl sorunu perdeliyordu belki de.
O dışarıdan kendine müthiş güvenen ben! 
Kendine aslında pek de güvenmeyen yine ben! 
Her şeyin elimizde olduğunu salık veren ben! 
Kendine adım atmayı öğütlerken, kendine değil kendinden adım atan yine ben!
Kendine güvenmeyen birinden çok şey beklememeli. Beraberinde zincir reaksiyona giriş 101 çünkü. 
Kendimden adım atmaktan 3 sene önce vazgeçen ben, bunun bilinmezliğinin ağırlığında ufak ufak da olsa kendime adım atmaya başladım. (Yaş, 27)
Geleni yaşamak ana felsefesinde, kendimle de barışmaya başladım. 27 yaşımda başlayan 2. doğumumla, bugün 3 yaşında "ben" olabilmeyi öğenmeye çalışan bir ufaklığım aslında.
3 yaşındaki halimle olana bitene anlam veremediğim doğrudur, ama o kadar ağır maskeleri takmamaya karar vermekle 27 yaşımdaki kendimle gurur duyduğum da bir gerçektir.
Çevremde bir şekilde ihtiyaç halinde cam olarak kırılıyorum belki ama, yanında kendim gibi olabildiğim, sorgusuz, sualsizce özgürce saçmalayabildiğim, beni ben olduğum için kabul eden, seven ve severken değer veren insanlar var ve bu insanlarla yalnız değilim. Ben ben olduğum sürece zaten yalnız değilim :)
27 yaşımda hayata bir kez daha doğduğum yaşımdan bu yana bugün dolu dolu 3(0) yaşındayım. 3 ortak parantezinde 30 yaşımda taşıdığım yüklerden kurtuluyorum. Gün bugünmuş meğerse... 
Kendim gibi olabilme hazzı yaşıyorum. Hiçbir şey bilmediğimi bilerek yaşıyorum. Yaşayarak deneyimliyorum.
Hayatıma giren, girmeden kapıdan bakıp giden, girip de giden ve benimle birlikte yürüyen herkese teşekkür ederim. İyi ki varsınız, izlerinizle yaşanmışlıklarım var biriktirdiğim. Birikimlerim en büyük zenginliğim...
Hayatıma gelenle mutlu olabilmeyi, gidenle vedalaşabilmeyi seçiyorum.
Gelenle mutluyum, gidene yaşattığı ve farkına vardığım her detay için de müteşekkirim.
İyi ki anlamlı anlamsız beni zorladınız, iyi ki bana hak ettiğim değeri vermeyerek kendime vermem gereken değeri bana hatırlattınız.
Bana gösterdiğiniz negatifliğiniz, hasetliğiniz belki de bu şekilde gösterebildiğiniz sevginizle kendime değer gördüğüm sevgisizliği fark etmemi sağladınız.
İyi ki var olmuşsunuz.
Beni ben gibi sevebilecek, beni olduğum gibi kabul edebilecek insanlarla yürümeyi seçiyorum.

30 umdan sonra maskeler düşüyor, omuzlarımda taşıdığım sevgisizlikler bir bir kayip gidiyor. Şaşıramıyorum. Lakin canımın yanmasına da engel olamıyorum.
Kendimle yüzleşiyorum... Zamanı cömertçe harcayışıma buruk bir bakış atıyorum... Yoluma devam ediyorum.
Elimde belki koca bir "0" var ama "1" her zaman "0" dan daha iyi olmuyormuş, öğrendim. +1 olmadıkça gölge de etmesin başka ihsan istemezmiş, öğrendim. 
Hepinizi seviyorum, yaradandan ötürü... Biliyorum ki beni sevdiği için gönderdi sizleri... Yine beni sevdiği için de bazılarını çağırdı geri...

Boşuna yüklenmektense bırakmayı da bilebilmeli insan... Ben bırakıyorum...
Bencil değil belki ama BENci olmalı, dedi bir arkadaşım. Bencil biri miyim diye sorduğumda, tebrik etti kendi içimde kayboluşumu. Güldük sonra...
Gülümseyerek, kendime "BENci" olmayı öğreteceğim. 3(0) yaşımda kendime sözüm budur... 

Şeyda & Bızdık :)

PS: Daha iyi anlatılamazdı. Special thanks to Coldplay...

Para-para-paradise 
Oh oh oh oh oh oh-oh-oh-oh 
La-la-la-la-la-la-la 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder