14 Nisan'da Yasemin Pulat'ın 2009' da kaleme aldığı "Birinin kadını olmak istiyorum" başlıklı yazısını hissi kablel vuku dedikleri durumla paylaşmıştım. Sadece birlikte yürüyebileceğim biriydi düşüm... ( http://seydagungor.blogspot.com/2012/04/birinin-kadn-olmak-istiyorum.html )
Yaklaşık 1 ay sonra -Allah zeval vermesin de- devletimin bu konuya el atacağından bihaberdim.
Kürtaj ve sezaryen doğumu, 12 Eylül olaylarına bağlayıp, 12 Eylül' ü incelerken o karanlık bir daha çökmesin diye çabaladıklarını düşündüğümüz devlet babanın yine her zamanki gibi işe alakasız bir konu başlığından, başlayabileceğini kimse öngörememişti tabii ki... Ben yazıyı paylaşırken, devletin kadını olmakla ilgisi yoktu hissiyatımın.
Son bir haftadır görsel, yazılı, online mecralarda ağzından çıkanı duyduklarından şüphe ettiğim demeçler veriliyor...
"Kadında insandır." diye televizyonda demeç verebilen bir kişi (Ayhan Üstün)
"Bana deniyor ki bazı özel durumlarda hamilelik olabilir, bu durumlarda ne yapacaksınız? Bu durumda eğer annenin hayatı ya da sağlığı ile ilgili geniş bir kısıtlama getirilecekse bu çocuk sahipsiz kalmaz, bu çocuğa da devlet bakar. " diyen bir Sağlık Bakanı (Recep Akdağ)
"Bir ülkede doğum kontrol yöntemleri azalıyor, kürtaj yüzdesi artıyor. O yüzden yasaklanmalı" diyebilen bir aile hekimi, üstelik kadın... (Doç Dr. Zeynep Karahan Uslu)
Bunlar sadece birkaçı...
Son bir aydaki geliştirmeler tüyler ürpertici... Nacizane durum ve hissiyatımın özeti ise şu...
Kürtajın kadın için ne büyük travma olduğunu en iyi kadın bilir! Hiçbir kadın kürtajı doğum kontrol yöntemi olarak kullanmaz. Bunu düşünmez bile. Ancak zorunlu olduğunda, istenmeyen bir süreç yaşandığında bir çözüm olarak düşünebilir. Bu kararı alması bile çoğu zaman kürtaj öncesinde, sonrasında hatta sırasında ruhsal olarak travma yaşatır!
Kadın olarak beden benim bedenim! Benimle alakalı bu mahrem olan durumu kimin ne haddine meşrulaştırmak! En fazla ben ve esime ait olan bu kararda sen 3. Kisisin devlet baba. 3. ye -kendini bilen ve aile terbiyesi almış bir kadın olarak- susmak(!) düşeceğini hatırlatmak isterim sana! Sokakta aç, açık, annesiz, babasız, devlet kapısında tacize, hakarete uğramış kendine sokakları mesken tutmuş olan çocukların derdine düşmek varken daha doğmamış çocuğun derdine düşmek niye?
Sezaryen doğumla kürtajı yan yana kullanmak gibi bir gaflet hatta dalalete de düşme rica ederim. Bu mübarek günde sapla samanı bir kez olsun ayırabilme basireti göstermeni diliyorum...
Kadınlardan daha çok da erkek arkadaşlarımdan duyarlılık gösterip mutlaka bir imza ile bu sürece bir tepki göstermeye davet ediyorum. Hepimizi doğuran kişinin bir kadın olduğunu unutmayın!
Hadi şimdi imzalayın... http://imza.la/kurtaj-haktir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder